Standart Bir Developer Değilim

Kod yazmak benim için bir meslek değil, bir zanaat.

Çoğu developer'ın "çalışsın yeter" mantığına karşı çıkıyorum. Benim için bir kodun sadece çalışması yeterli değil; aynı zamanda zarif, verimli ve geleceğe dönük olması gerekiyor. Ben, dijital dünyada en ince detayına kadar düşünülmüş, performanslı ve ölçeklenebilir sistemler inşa eden bir mimarım.

Kod yazarken kafayı sıyırıyorum - ve bundan gurur duyuyorum. Sadece problemi çözmekle kalmıyorum, o çözümün en optimize, en performanslı ve en güvenli versiyonunu bulana kadar uyumuyorum. Bir milisaniyelik gecikme bile benim için bir yenilgi. Bu mükemmeliyetçilik takıntım aslında kullanıcıya olan saygımın bir yansıması.

Ben sadece tuğlaları üst üste koymuyorum; yıllarca ayakta kalacak, depreme dayanıklı gökdelenlerin temelini atıyorum. Clean Architecture, SOLID prensipleri - bunlar benim için sadece buzzword'ler değil, yaşam felsefem. Yazdığım her kod satırının altında sadece mantık değil, bir vizyon yatıyor.

TypeScript/Next.js gibi popüler yolları denedim, ama geleceği öngöremediğim için bilinçli olarak onlardan vazgeçtim. Go'yu seçmemin sebebi sadece bir dil tercihi değil; performans, basitlik ve ölçeklenebilirlik felsefesini temsil ettiği için. Trend peşinde koşmak yerine, on yıl sonra bile geçerli olacak teknolojilere yatırım yapıyorum.

Tüm bu "kafayı sıyırma" halimin tek bir amacı var: Kullanıcıya hızlı, güvenilir ve sorunsuz bir deneyim sunmak. Benim mükemmeliyetçiliğim, aslında müşteri memnuniyeti takıntım. Çünkü kod yazmak benim için bir sanat formu ve her sanat eseri gibi, yarattığım sistemler de kullanıcıların hayatına değer katmalı.

"Bir sistemin sadece bugünü değil, beş yıl sonraki halini de düşünerek kod yazarım. Her bir kod satırı, gelecekteki bir problemi önlemek veya bir fırsat yaratmak için atılmış bir adımdır."
Mustafa Hasırcıoğlu